Bloom Taksonomisi
Taksonomi, canlıların sınıflandırılması ve bu
sınıflandırmada kullanılan kural ve prensipler olarak özetleniyor kısaca.
Taksonomi yunanca taksis (düzenleme) ve nomos (yasa) sözcüklerinden
türetilmiştir.
İlk olarak 1956 yılında Chicago Üniversitesi profesörü,
Benjamin Bloom’un ‘Eğitsel Hedeflerin Taksonomisi’ olarak açıkladığı çalışma
ile uzun yıllar eğitim sisteminde öğrencilerin algı ve öğrenme yapılarını
geliştirerek üst düzeye çıkarılmak üzere yararlanılmıştır.
Bloom öncelikle her öğrencinin algı yapısının farklı
olduğunu bilerek okul, kurs gibi toplu eğitim verilen yerlerde bu farklılığın
etkilerini en aza düşürmek ve bunu çocuk,aile,toplum için faydalı hale getirmek
üzere çalışmalara başlamıştır. Bloom modelini oluşturan temel şey; öğrenciye
etki eden kişisel algılama farklılıklarını kontrol altında tutarak öğretimin
niteliğinin kontrol edilebilmesidir. Bu model ek çaba ve zaman ile her
öğrencinin verilmek istenilen bilgiye ulaşmasının mümkün olduğunu
göstermektedir. Bunun içinde 3 temel değişken vardır;öğrenci
nitelikleri,öğretim hizmetinin niteliği,öğrenme ürünleri.
Öğrenmenin birçok tanımı vardır ancak temel anlamıyla
öğrenmek; deneyimler,eğitim ve öğretim sonucu davranışta meydana gelen kalıcı
değişiklik olarak tanımlanabilir. Her insanın algı biçimi,öğrenme stili kendi
içerisinde farklılık gösterir. Kimimiz okuyarak öğrenirken kimimiz
deneyimleyerek çözerek öğreniriz. Aynı zamanda zeki bir insanla,normal bir
insanın da öğrenme şeklinin farklı olduğu görülür. Yaşla da farklılık gösteren
öğrenme şekilleri her bireyin algı düzeyinin ve şeklinin farklı olduğunu
göstermeye yetiyor.
Bloom taksonomisi de öğrenmenin birden fazla çeşidi olduğunu
söyler ve eğitim aktivitelerinin üç alanını şöyle belirler;
1. Bilişsel taksonomi yani zihinsel aktiviteler
2. Duygusal alan yani duygusal ve tavırlardaki aktiviteler
3. Psikomotor yani fiziksel aktiviteler
Bloom Taksonomisinin amacını anladığımıza göre şimdi içeriği
hakkında detaylara değinmeliyiz. Sırasıyla eğitim aktivitelerini ele alalım;
1. BİLİŞSEL TAKSONOMİ
Bu taksonomi çeşidi bilgi ve zihinsel becerilerin gelişimini
içerir. Bloom’a göre öğrencilerin düşünme seviyeleri en basitten en karışığa
doğru altı seviyeden oluşmaktadır.
Bilgi : Önceden edinilen bilginin hatırlanması ve
tanımlanması yani geri çağırınım olarak adlandırılabilir.
Kavrama : Yorumlama,başka sözcüklerle tanımlama,diğer
biçimdeki malzeme ve materyallere dönüştürme ,problem yorumu olarak
özetlenebilir.
Uygulama : Önceden edinilen bir bilgiyi yeni koşullarda
kullanabilmek olarak özetlenebilir.Matematik problemlerini bu kategoride ele
alabiliriz.
Analiz : Elde olan verilerden mantıklı çıkarımlar yaparak
çözmek,sonuç odaklı inceleme işlemi yapmak olarak özetlenebilir.
Sentez : Parçaları birleştirerek bütüne ulaşmak olarak
adlandırılabilir.
Değerlendirme : Sorgulama diyebiliriz kısaca,bir bilgiyi
doğru kriterleri seçerek sorgulamak.
2. DUYGUSAL TAKSONOMİ
Bu alanı değerlendirirken hislerin,tavırların,motivasyon ve
heyecan gibi duygusal halleri içerdiğini bilmeliyiz.
Bu alanın sınıflandırılması da şu şekilde oluyor; alma
olgusu,olguya cevapvermek, değerlendirmek, organizasyon ve karakterize etmek.
Alma Olgusu : Seçicilikte dikkat, farkındalık.
Olguya cevap vermek : Edinilen bilgiye dair sorulara yanıt
vermek,cevaplamada itaat.
Değerlendirmek : Sosyal çevrede varlığını planlarıyla
gösterir, sonuca ulaşmak için plan yapar,başlatır,sürdürür,takip eder
Organizasyon : Değerleri karşılaştırma,değerlendirme ve
sentez yapmak
Karakterize etmek : Grup çalışmalarında başarılı,bağımsız
çalışmada güven duyan tavırda,davranışlarını kontrol eder.
3. PSİKOMOTOR ALAN
Algı : Kısaca bir adım sonrasını tahmin etme olarak
adlandırabiliriz ya da adım-sonuç ilişkisini kurabilmek
Yerleştirmek : Üretme sürecinin adımlarını sırasıyla
belirler, hareket etmeye hazırlık denebilir.
Güdümlü yanıt : Pratik yapmak, deneyimlemek olarak
özetlenebilir.
Mekanizma : Yeni öğrenilecek olan bilgiyi ve beceriyi
kavramada ara safha olarak adlandırılır.
Karmaşık açık cevap : Edinmiş olduğu bilgilerle yeni
bilgileri harmanlayarak otomatik performansla direk hareket etmek.
İcat etme : Edinmiş olduğu verilerle yeni verilere ulaşmak.
Yeni
Bloom Taksonomisi
Yeni taksonomi, orijinal halindeki mantık üzerine
kurulmuştur ve gerçekleştirilen değişimler ise şunlardır:
Orijinal taksonominin oluşturulduğu yıllarda pek bilinmeyen
“biliş üstü bilgi” kavramı bilgi basamağına eklenerek, taksonominin tek boyutlu
yapısının iki boyutlu hale dönüşmesi sağlanmıştır. Bu, revize edilmiş
taksonomideki en önemli değişimdir.
Orijinal taksonomide yer alan “bilgi” basamağı “hatırlama”
olarak revize edilip, taksonomi isim formdan fiil forma dönüşmüştür.
Kavrama basamağı anlama, analiz basamağı çözümleme olarak
adlandırılmıştır. Uygulama basamağı ise aynı konumunda kalmıştır.
Sentez yapmanın değerlendirme yapmaktan daha zor
olacağı fikrinin yaygın olarak kabul edilmesi nedeniyle, sentez basamağının
yeri değerlendirme ile yer değiştirmiştir. Ayrıca, üst düzey düşünme
süreçlerini daha çok vurgulayan yaratma kavramı en üst basamakta yer almıştır.
Neden Yenilendi?
Taksonominin
ortaya çıkış yılı olan 1956 yılından bugüne her alanda pek çok değişiklik ve
yenilik gerçekleşti. Bu değişim ve yeniliklerin “eğitim” kavramını etkilemesi
de kaçınılmazdı. Bugün eğitimciler “öğretme ve öğrenmenin” düşünmekten daha
fazlasını içerdiği kabul ediyor. Bloom Taksonomisi; üst düzey bilişsel
bilgileri tam olarak ifade edememesi, güncel bazı meselelerin taksonomi ile
bağdaştırılamaması ve değerlendirme basamağında ortaya çıkan güçlükler gibi
nedenlerden ötürü Anderson ve Krathwohl önderliğinde bir çalışma grubu
tarafından revize edildi ve günün ihtiyaçlarına cevap veren bir hale getirildi.
Bloom Dijital Taksonomisi
Günümüzde teknoloji her alanda olduğu gibi eğitimde de çok
büyük bir yere sahip. Birçok teknolojik uygulama öğrenciler tarafından aktif
olarak kullanılmaktır. Buradan yola çıkan Andrew Churches Bloom’un belirlediği
bireyin düşünme seviyelerine uygun eğitsel uygulamaları bir araya getirmiş ve
bunlara ise Bloom’un Dijital Taksonomisi adını vermiştir. Bu çalışmanın en iyi
yanı teknolojinin etkili bir şekilde kullanılmasına olanak sağlamasıdır. Çünkü
etkili bir kullanım için kullanılan teknolojinin öğrencinin seviyesine uygun
olması gerekmektedir. Öretmenler bu çalışmadan yararlanarak kendi
öğrencilerinin seviyelerine uygun teknolojik uygulamaları seçip kullanabilirler
veya öğrencilerine tavsiye edebilirler. Bu uygulamalarla ilgili geniş bilgiye
aşağıdaki kaynaktan ulaşabilirsiniz.
KAYNAKÇA
Teşekkür ederim hocam. sitemde yazdıklarınızdan faydalanacağım.
YanıtlaSil